Selamlar,
Fitness, Oxford sözlüğüne de bakarsanız göreceksiniz ki fiziksel olarak fit ve sağlıklı olma durumuna verilmiş bir isimdir. İnsanlar çoğu şeyi olduğu gibi bunu da bir kalıba sığdırıp spor haline getirdiler. Şu an fitness'ın içinde koşma, zıplama, yüzme, tırmanma, bisiklet vs bir çok egzersiz barındırıyor. Gerçi bizim toplumda "fitness" deyince zaten geniş kapsamda anlaşılıyor. Hatta bazen vücut geliştirmeyle bile karıştırılabiliyor. O yüzden başta fitness'ın kısa ve sıkıcı bir tanımını gireyim dedim adettendir. Ayrıca bu, bu blogdaki ilk yazım olduğu için bu yazıyı biraz ağırdan alacağım.
Öncelikle şu bir gerçek ki eğer bu blogu internete girip okuyabiliyorsan, sen de ben de ve dünya nüfusunun çok çok büyük bir kısmı da atalarımız gibi bir avcı toplayıcı hayat sürmüyor. Lakin insanoğlunun yaşamak için 3 elzem şeye ihtiyacı vardır. Bunlar her çağda aynıdır; su, yemek ve barınak. Biz atalarımız gibi yaşamasak da, onlar gibi biz de aslında bu 3 şey için yaşıyoruz. Sadece imkanlarımız daha fazla. Tabii bu imkanlar artık bu 3 şeyi kolayca önümüze sunuyor. Böyle olunca da bedenimizi daha az kullanmaya başlayıp fazla rahata, konfora bağımlı olduk. Yani atalarımız hayatda kalmak için hem bedenlerini, hem de akıllarını iyi kullanmak zorundaydı. Biz şu an çoğu şey için artık bedenimizi kullanmayı bıraktık. Hemen altımızdaki bakkala inmeye üşenip sepete ip bağlayarak "bana 2 süt 1 de salam" dedik. Yürüyen merdivenler, asansörler yaptık. Kısacası zamandan kazanacağız diye başka şeyleri kaybettik. Şu an bir insan spor ayakkabı giyerken bile bazı kaslarını tam anlamıyla çalıştırmaktan mahrum kalıyor. İnanmıyorsanız yaptığınız sporları bir de çıplak ayakla yapın ve farkı bizzat kendiniz görün. Şu an "movement culture ı ( hareket kültürü) yaymaya çalışan İdo Portal'ın güzel bir sözü var ki tam buraya uyuyor; Ne kadar yüksek teknoloji(gelişmiş) ayakkabı, o kadar gelişmemiş ayak.
İmkan çokluğundan bir sürü iş çıktı ve bu işlerin çok büyük bir bölümünde insan bedenini malesef olması gerektiği gibi kullanamıyor. İşte tam burada, insanlar bu eksikliği çeşitli yollarla spor adı altında doldurmak zorunda kaldı. Fitness'ın doğma amacı da buydu. Yoksa dağda odun palazlayıp, kilometrelerce yol yürüyüp kendi besinini kendi elde eden adam ne arasın sporu fitnessı? Adama "spor yapıyor musunuz?" diye sorsan "o ney la?" falan der büyük ihtimal. O yüzden mecbur kendimize tapınak gibi gymler(salonlar) inşaa ettik. İçerisinde de malesef vücuduna tapan milyonlarca insan terli terli bir şeyler indirip kaldırıyor şu an. Peki ne oldu da biz sporun asıl amacından sapmaya başladık? Biz gerçekten sporu sağlık için mi yapıyoruz yoksa başka şeyler için mi?
Eğer spora başlayacaksan, yeni başladıysan ya da uzun bir süredir yapıyorsan bile bu soruyu kendine sorman lazım; "ben ne için spor yapıyorum?" Hepimizin farklı nedenleri var. Kimisi sadece sağlık için yapar, kimisi hem sağlık hem güçlenmek için, kimisi sadece karşı cinsi etkilemek için, kimisi kilo vermek için, kimisi kilo almak için vs vs. Benim şahsen insanın bedenini çalıştırmak için yaptığı bütün sporlara ve disiplinlere saygım var. Ama bu sporlardaki gördüğüm yanlışları da söylemezsem olmaz onu da söyleyeyim. Katılırsınız katılmazsınız o önemli değil, dediklerimin üzerine biraz kafa yorsanız, sizi birazcık olsun düşündürebilirsem bile bana kafi. Gelelim asıl mevzuya...
Sporu sağlıklı olmak için ve fit bir vücut için yapmak istiyorsan zaten şu an "fitness" dediğimiz şeye yönelmek senin için en makul çözümlerden biri olacaktır. İstersen başka spor dallarındaki fonksiyonel egzersizleri de çalışabilirsin yani kelime anlamıyla crossfit( malesef günümüzde yapılan crossfit bana göre amacından biraz sapmış durumda) de yapabilirsin. Kısacası kendine limit koymak zorunda değilsin. Kimsenin "fitness aha bu kadar, bu egzersizlerden ibaret" demeye hakkı yoktur, öyle bir cürret gösteremez yani. Kaldı ki güçlenmek için de fitness yapabilirsin. Güç illa kas kütlesiyle doğru orantılı bir şey değil. Bugün mesela gidin bir salona, çekin bir tane çam yarması kas kütlesi herifi ve barfiks çektirin. Bakalım kaçı kalıbının hakkını verebilecek? Vücudunun ayrı ayrı yerlerini toplama bilgisayar gibi geliştirse bile daha önce barfiks denemediyse çok yüksek ihtimalle çekemez. Çünkü barfiksde vücutta bir çok kas grubu aynı anda çalışır ve vücut buna alışkın değilse çok zorlanır. O yüzden çalıştığınız egzersizlerin fonksiyonel olması çok önemlidir. Genelde kendi vücut ağırlığınızla, vücudun bir çok bölümünün çalıştığı egzersizler fonksiyoneldir. Şınav, mekik, barfiks, squat vs gibi. Dumbell curl gibi sadece belli bir yere odaklı hareketlere fonksiyonel demek bana göre saçmadır. Yani dumbell curl'de iyi olmak sana ne kazandıracak? Bicepsini altına mı çevireceksin?
Malesef biz her kaslı olana sağlıklı gözüyle bakma gibi bir yanlışa giriyoruz. Yolda mesela bir adam görürsünüz, vücudu biraz şişmiş spor yaptığı belli, içinizden "aa bak adam sağlıklı yaşıyor" gibi saçma bir önyargı geçer. Halbuki belki o herif bir ton saçma sapan supplement(takviye ürün) kullanıyor, spora senin benim gibi sağlık amaçlı başlamış ama daha sonra kendi vücuduna taparcasına değişik ürünler kullanıp sporun asıl amacından sapmış olabilir. O yüzden her sakallıyı dedemiz sanmayalım. Ayrıca hemen en çabuk yoldan zayıflayayım, en çabuk yoldan kas yapayım gibi düşüncelerle sağlığınızdan ödün vermeyin. Zaten bir şey öyle kolay kazanılmışsa, kolay da kaybedilir, hiç bir anlamı olmaz. Bu yola baş koyduysanız çalışmaktan başka çareniz yok. Çok çalışmadan istediğiniz vücut formunu ya da yapmak istediğiniz egzersizleri yapamazsınız. O yüzden disiplin isteyen bir olay bu. Disiplinden bahsederken Nusret örneğini vereyim madem hazır artık herkesin bildiği bir şahış olmuşken. Bakın Nusret'i tanımam etmem, sığırı abartı fiyata satıyo olabilir hatta kendisi de sığır olabilir bilemem ama İnstagram'dan ara ara takip ediyorsanız göreceksiniz ki herif galiba neredeyse hergün sabah sporunu yapıyor gece 2'de falan dükkanı kapatsa bile. Adamın bence zaten bu kadar başarılı olma sebebi disiplin ve çok çalışması. O yüzden sevmesek bile bence disiplinini takdir etmek gerek. Zaten hayvan gibi param var azcık da yatayım da diyebilirdi. Bu iş zaten para işi değil, biraz fedakarlık işi. Ayrıca gördüğüm kadarıyla fonksiyonel güzel egzersizler yapıyor. O yüzden bu işe zaman ayırmak, değerli vaktimizden fedakarlık etmek zorundayız. Bu iş para işi değil dedim ama malesef ülkemizde et fiyatları meyve fiyatlar vs pahalı doğrudur. O yüzden başka şeylerden fedakarlık istiyor. Yani haftanın 3-4 günü dışarı çıkıyorsan o 1 güne düşüyor. Orada vereceğin paraları da besinlere verirsin.
Yazıyı yavaş yavaş bitireyim diyorum artık. Dediğim gibi bu ilk yazı olduğu için böyle ortaya karışık konusu belli olmayan bir yazı oldu. İlerki yazılarda kendi favori egsersizlerimi, bu egzersizleri nasıl yapmanız gerektiğini, zor egzersizlerin aşamalarını vs. yazmayı düşünüyorum. Ama bitirmeden fitness'a yeni başlayacaklar için önemli gördüğüm birkaç şeyi çok kısa söyleyim.(ilerde detaylı yazarım inşallah) Bir kere kendinizde gelişme görmek istiyorsanız şu 3 şey çok önemli; beslenme, egzersizleri doğru formda doğru şekilde yapmak ve uyku. Kaslarınızın gelişimi için yeterli proteini almalısınız onu da şöyle hesaplayabilirsiniz; google'da kilonuzu lbs'ye çevirtin(70 kg iseniz 70 kg to lbs falan yazın çıkar) sonra çıkan sayıyı 0.8 ile çarparsanız kas gelişiminiz için minimum almanız gereken proteini görürsünüz. Vücutcu heriflerin dediği kilonuzu 2 ile çarpmanıza gerek yok. Hatta dediğimden az alsanız gene gelişebilir. Böbrek yetmezliğinden karbonhidrat ağırlıklı beslenen adamda bile kas oluşuyor sonuçta.
Neyse diğer bir önemli konu ise hareketleri doğru yapmak. Bu konuya ileride detaylı gireceğim görsellerle birlikte. O yüzden alta barfiks nasıl çekilmez temalı bir video bırakıyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=Jp7-5gbtfOY#t=01m33s
Crossfit yapan arkadaşlar varsa kusura bakmasın, onları aşağılamak için atmıyorum bunu haddime de değil ama bana göre barfiks statik bir şekilde yapılırsa barfikstir. Crossfitciler bunlara "butterfly pull up" kipping pull up" gibi adlar veriyor. Hatta bu harekete başlamadan önce normal barfiksi çekebilmeniz gerektiğini söylerler. Normal barfiksi çekebilecek güce eriştikten sonra buna geçiyolar ya, işte size tavsiyem geçmeyin. Yani bu harekete crossfit camiasının yarışmalarda kullandığı bir hareket. Bir kere bana göre kipping pull up diye bir şey olmamalı. Kipping dediği o sallanma, bacakları kaldırıp momentum alma olayı aslında. Yani crossfitciler buna baska isim taksaymış hiç sorun olmayacakmış. Butterfly swing falan deseler herkes zaten eyvallah derdi. Ama sen buna pull up yani barfiks dersen malesef çoğu spor dalı ve disiplin buna gülüyor. Yazının başında crossfit günümüzde amacından biraz saptı dediğim bununla da alakalıydı. Crossfit şu an egzersizleri en kısa sürede en çok rep(tekrar) yapmaya odaklı çalışıyor ve bunun dünya çapında yarışmaları oluyor. Ama sizin bir hareketi en hızlı şekilde en çok tekrarla yapmanız sizi daha güçlü ya da daha dayanıklı kılmaz. Zaten çoğu buna odaklandıkları için şınav ve barfiks formlarını bile düzgün yapmıyor. Bu da bana göre biraz kendini kandırmaya girer. Bunu alışkanlık ederseniz de ilerde sizin için kötü olur. Neyse bu konuya ilerde gene daha detaylı değinirim. Dediğim gibi crossfitle hiçbir problemim yok hatta benim kendi çalışma şeklimde crossfit'e giriyor zaten kelime anlamıyla. Ama size tavsiyem fonksiyonel olmayan hareketleri çok çalışmayın çünkü sizi daha ileri taşımazlar, güçlendirmezler. Butterfly Pull up (kelebek barfiksi) çalışmanız sizi high pull up( yüksek barfiks) ya da daha da ilerisi olan muscle up'a asla taşıyamaz. Yani kimse kusura bakmasın ama normal barfiks çekmek varken o kelebek barfiksinin verimli ve fonksiyonel olduğuna beni kimse inandıramaz. Bir sürü barfiks çeşidi var onlara da çalışabilirsiniz ama dediğim gibi momentum alarak sallanarak yaptığın bir şeye barfisk demek bence yanlış. Yani sadece ismini değiştirseler sorun çözülecek aslında.
Uykuya gelirsek de antreman yaptığınız günlerde en az 7 saat uyumanız iyi olur. 6 saat uyumak zorundaysanız da size tavsiyem erken yatın 11 gibi falan. Önemli olan vücudun uyku halinde salgıladığı hormonlardan daha iyi faydalanmak. Zaten erken uyumuşsanız daha iyi uyuduğunuzu fark etmişsinizdir. Gecenin 3'ünde bile kalksanız o size sanki saat 5 miş gibi gelir. O derece uykunuzu almışsınızdır. Bu arada oda ne kadar karanlık olursa o kadar iyi uyursunuz. Olabildiğince ışıkları odanızdan çıkartın. Hatta telefonu bile baş ucuna koymayın. Üstüne bir de kediniz varsa daha da hiçbir şeye gerek yok.
Bu 3 önemli şeyi hakkıyla yerine getirirseniz istediğiniz sonuçları alacağınıza emin olabilirsiniz, yeterki isteyin. Bu arada yazıyı yazarken konu falan düşünmeden öyle genel bir yazı olsun dedim. İlerideki yazılarda beslenme, egzersizler ve doğru formları vs. ile ilgili şeyler yazarım inşallah. Buraya kadar okuduysanız sizde iyi sabır var demektir. Yazıyı bitiriyorum, 5. günün şafağında bu bloga bakarsanız 2. yazıyı yazmış olurum.
Hadi selametle...
Hakan
Fitness, Oxford sözlüğüne de bakarsanız göreceksiniz ki fiziksel olarak fit ve sağlıklı olma durumuna verilmiş bir isimdir. İnsanlar çoğu şeyi olduğu gibi bunu da bir kalıba sığdırıp spor haline getirdiler. Şu an fitness'ın içinde koşma, zıplama, yüzme, tırmanma, bisiklet vs bir çok egzersiz barındırıyor. Gerçi bizim toplumda "fitness" deyince zaten geniş kapsamda anlaşılıyor. Hatta bazen vücut geliştirmeyle bile karıştırılabiliyor. O yüzden başta fitness'ın kısa ve sıkıcı bir tanımını gireyim dedim adettendir. Ayrıca bu, bu blogdaki ilk yazım olduğu için bu yazıyı biraz ağırdan alacağım.
Öncelikle şu bir gerçek ki eğer bu blogu internete girip okuyabiliyorsan, sen de ben de ve dünya nüfusunun çok çok büyük bir kısmı da atalarımız gibi bir avcı toplayıcı hayat sürmüyor. Lakin insanoğlunun yaşamak için 3 elzem şeye ihtiyacı vardır. Bunlar her çağda aynıdır; su, yemek ve barınak. Biz atalarımız gibi yaşamasak da, onlar gibi biz de aslında bu 3 şey için yaşıyoruz. Sadece imkanlarımız daha fazla. Tabii bu imkanlar artık bu 3 şeyi kolayca önümüze sunuyor. Böyle olunca da bedenimizi daha az kullanmaya başlayıp fazla rahata, konfora bağımlı olduk. Yani atalarımız hayatda kalmak için hem bedenlerini, hem de akıllarını iyi kullanmak zorundaydı. Biz şu an çoğu şey için artık bedenimizi kullanmayı bıraktık. Hemen altımızdaki bakkala inmeye üşenip sepete ip bağlayarak "bana 2 süt 1 de salam" dedik. Yürüyen merdivenler, asansörler yaptık. Kısacası zamandan kazanacağız diye başka şeyleri kaybettik. Şu an bir insan spor ayakkabı giyerken bile bazı kaslarını tam anlamıyla çalıştırmaktan mahrum kalıyor. İnanmıyorsanız yaptığınız sporları bir de çıplak ayakla yapın ve farkı bizzat kendiniz görün. Şu an "movement culture ı ( hareket kültürü) yaymaya çalışan İdo Portal'ın güzel bir sözü var ki tam buraya uyuyor; Ne kadar yüksek teknoloji(gelişmiş) ayakkabı, o kadar gelişmemiş ayak.
İmkan çokluğundan bir sürü iş çıktı ve bu işlerin çok büyük bir bölümünde insan bedenini malesef olması gerektiği gibi kullanamıyor. İşte tam burada, insanlar bu eksikliği çeşitli yollarla spor adı altında doldurmak zorunda kaldı. Fitness'ın doğma amacı da buydu. Yoksa dağda odun palazlayıp, kilometrelerce yol yürüyüp kendi besinini kendi elde eden adam ne arasın sporu fitnessı? Adama "spor yapıyor musunuz?" diye sorsan "o ney la?" falan der büyük ihtimal. O yüzden mecbur kendimize tapınak gibi gymler(salonlar) inşaa ettik. İçerisinde de malesef vücuduna tapan milyonlarca insan terli terli bir şeyler indirip kaldırıyor şu an. Peki ne oldu da biz sporun asıl amacından sapmaya başladık? Biz gerçekten sporu sağlık için mi yapıyoruz yoksa başka şeyler için mi?
Eğer spora başlayacaksan, yeni başladıysan ya da uzun bir süredir yapıyorsan bile bu soruyu kendine sorman lazım; "ben ne için spor yapıyorum?" Hepimizin farklı nedenleri var. Kimisi sadece sağlık için yapar, kimisi hem sağlık hem güçlenmek için, kimisi sadece karşı cinsi etkilemek için, kimisi kilo vermek için, kimisi kilo almak için vs vs. Benim şahsen insanın bedenini çalıştırmak için yaptığı bütün sporlara ve disiplinlere saygım var. Ama bu sporlardaki gördüğüm yanlışları da söylemezsem olmaz onu da söyleyeyim. Katılırsınız katılmazsınız o önemli değil, dediklerimin üzerine biraz kafa yorsanız, sizi birazcık olsun düşündürebilirsem bile bana kafi. Gelelim asıl mevzuya...
Sporu sağlıklı olmak için ve fit bir vücut için yapmak istiyorsan zaten şu an "fitness" dediğimiz şeye yönelmek senin için en makul çözümlerden biri olacaktır. İstersen başka spor dallarındaki fonksiyonel egzersizleri de çalışabilirsin yani kelime anlamıyla crossfit( malesef günümüzde yapılan crossfit bana göre amacından biraz sapmış durumda) de yapabilirsin. Kısacası kendine limit koymak zorunda değilsin. Kimsenin "fitness aha bu kadar, bu egzersizlerden ibaret" demeye hakkı yoktur, öyle bir cürret gösteremez yani. Kaldı ki güçlenmek için de fitness yapabilirsin. Güç illa kas kütlesiyle doğru orantılı bir şey değil. Bugün mesela gidin bir salona, çekin bir tane çam yarması kas kütlesi herifi ve barfiks çektirin. Bakalım kaçı kalıbının hakkını verebilecek? Vücudunun ayrı ayrı yerlerini toplama bilgisayar gibi geliştirse bile daha önce barfiks denemediyse çok yüksek ihtimalle çekemez. Çünkü barfiksde vücutta bir çok kas grubu aynı anda çalışır ve vücut buna alışkın değilse çok zorlanır. O yüzden çalıştığınız egzersizlerin fonksiyonel olması çok önemlidir. Genelde kendi vücut ağırlığınızla, vücudun bir çok bölümünün çalıştığı egzersizler fonksiyoneldir. Şınav, mekik, barfiks, squat vs gibi. Dumbell curl gibi sadece belli bir yere odaklı hareketlere fonksiyonel demek bana göre saçmadır. Yani dumbell curl'de iyi olmak sana ne kazandıracak? Bicepsini altına mı çevireceksin?
Malesef biz her kaslı olana sağlıklı gözüyle bakma gibi bir yanlışa giriyoruz. Yolda mesela bir adam görürsünüz, vücudu biraz şişmiş spor yaptığı belli, içinizden "aa bak adam sağlıklı yaşıyor" gibi saçma bir önyargı geçer. Halbuki belki o herif bir ton saçma sapan supplement(takviye ürün) kullanıyor, spora senin benim gibi sağlık amaçlı başlamış ama daha sonra kendi vücuduna taparcasına değişik ürünler kullanıp sporun asıl amacından sapmış olabilir. O yüzden her sakallıyı dedemiz sanmayalım. Ayrıca hemen en çabuk yoldan zayıflayayım, en çabuk yoldan kas yapayım gibi düşüncelerle sağlığınızdan ödün vermeyin. Zaten bir şey öyle kolay kazanılmışsa, kolay da kaybedilir, hiç bir anlamı olmaz. Bu yola baş koyduysanız çalışmaktan başka çareniz yok. Çok çalışmadan istediğiniz vücut formunu ya da yapmak istediğiniz egzersizleri yapamazsınız. O yüzden disiplin isteyen bir olay bu. Disiplinden bahsederken Nusret örneğini vereyim madem hazır artık herkesin bildiği bir şahış olmuşken. Bakın Nusret'i tanımam etmem, sığırı abartı fiyata satıyo olabilir hatta kendisi de sığır olabilir bilemem ama İnstagram'dan ara ara takip ediyorsanız göreceksiniz ki herif galiba neredeyse hergün sabah sporunu yapıyor gece 2'de falan dükkanı kapatsa bile. Adamın bence zaten bu kadar başarılı olma sebebi disiplin ve çok çalışması. O yüzden sevmesek bile bence disiplinini takdir etmek gerek. Zaten hayvan gibi param var azcık da yatayım da diyebilirdi. Bu iş zaten para işi değil, biraz fedakarlık işi. Ayrıca gördüğüm kadarıyla fonksiyonel güzel egzersizler yapıyor. O yüzden bu işe zaman ayırmak, değerli vaktimizden fedakarlık etmek zorundayız. Bu iş para işi değil dedim ama malesef ülkemizde et fiyatları meyve fiyatlar vs pahalı doğrudur. O yüzden başka şeylerden fedakarlık istiyor. Yani haftanın 3-4 günü dışarı çıkıyorsan o 1 güne düşüyor. Orada vereceğin paraları da besinlere verirsin.
Yazıyı yavaş yavaş bitireyim diyorum artık. Dediğim gibi bu ilk yazı olduğu için böyle ortaya karışık konusu belli olmayan bir yazı oldu. İlerki yazılarda kendi favori egsersizlerimi, bu egzersizleri nasıl yapmanız gerektiğini, zor egzersizlerin aşamalarını vs. yazmayı düşünüyorum. Ama bitirmeden fitness'a yeni başlayacaklar için önemli gördüğüm birkaç şeyi çok kısa söyleyim.(ilerde detaylı yazarım inşallah) Bir kere kendinizde gelişme görmek istiyorsanız şu 3 şey çok önemli; beslenme, egzersizleri doğru formda doğru şekilde yapmak ve uyku. Kaslarınızın gelişimi için yeterli proteini almalısınız onu da şöyle hesaplayabilirsiniz; google'da kilonuzu lbs'ye çevirtin(70 kg iseniz 70 kg to lbs falan yazın çıkar) sonra çıkan sayıyı 0.8 ile çarparsanız kas gelişiminiz için minimum almanız gereken proteini görürsünüz. Vücutcu heriflerin dediği kilonuzu 2 ile çarpmanıza gerek yok. Hatta dediğimden az alsanız gene gelişebilir. Böbrek yetmezliğinden karbonhidrat ağırlıklı beslenen adamda bile kas oluşuyor sonuçta.
Neyse diğer bir önemli konu ise hareketleri doğru yapmak. Bu konuya ileride detaylı gireceğim görsellerle birlikte. O yüzden alta barfiks nasıl çekilmez temalı bir video bırakıyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=Jp7-5gbtfOY#t=01m33s
Crossfit yapan arkadaşlar varsa kusura bakmasın, onları aşağılamak için atmıyorum bunu haddime de değil ama bana göre barfiks statik bir şekilde yapılırsa barfikstir. Crossfitciler bunlara "butterfly pull up" kipping pull up" gibi adlar veriyor. Hatta bu harekete başlamadan önce normal barfiksi çekebilmeniz gerektiğini söylerler. Normal barfiksi çekebilecek güce eriştikten sonra buna geçiyolar ya, işte size tavsiyem geçmeyin. Yani bu harekete crossfit camiasının yarışmalarda kullandığı bir hareket. Bir kere bana göre kipping pull up diye bir şey olmamalı. Kipping dediği o sallanma, bacakları kaldırıp momentum alma olayı aslında. Yani crossfitciler buna baska isim taksaymış hiç sorun olmayacakmış. Butterfly swing falan deseler herkes zaten eyvallah derdi. Ama sen buna pull up yani barfiks dersen malesef çoğu spor dalı ve disiplin buna gülüyor. Yazının başında crossfit günümüzde amacından biraz saptı dediğim bununla da alakalıydı. Crossfit şu an egzersizleri en kısa sürede en çok rep(tekrar) yapmaya odaklı çalışıyor ve bunun dünya çapında yarışmaları oluyor. Ama sizin bir hareketi en hızlı şekilde en çok tekrarla yapmanız sizi daha güçlü ya da daha dayanıklı kılmaz. Zaten çoğu buna odaklandıkları için şınav ve barfiks formlarını bile düzgün yapmıyor. Bu da bana göre biraz kendini kandırmaya girer. Bunu alışkanlık ederseniz de ilerde sizin için kötü olur. Neyse bu konuya ilerde gene daha detaylı değinirim. Dediğim gibi crossfitle hiçbir problemim yok hatta benim kendi çalışma şeklimde crossfit'e giriyor zaten kelime anlamıyla. Ama size tavsiyem fonksiyonel olmayan hareketleri çok çalışmayın çünkü sizi daha ileri taşımazlar, güçlendirmezler. Butterfly Pull up (kelebek barfiksi) çalışmanız sizi high pull up( yüksek barfiks) ya da daha da ilerisi olan muscle up'a asla taşıyamaz. Yani kimse kusura bakmasın ama normal barfiks çekmek varken o kelebek barfiksinin verimli ve fonksiyonel olduğuna beni kimse inandıramaz. Bir sürü barfiks çeşidi var onlara da çalışabilirsiniz ama dediğim gibi momentum alarak sallanarak yaptığın bir şeye barfisk demek bence yanlış. Yani sadece ismini değiştirseler sorun çözülecek aslında.
Uykuya gelirsek de antreman yaptığınız günlerde en az 7 saat uyumanız iyi olur. 6 saat uyumak zorundaysanız da size tavsiyem erken yatın 11 gibi falan. Önemli olan vücudun uyku halinde salgıladığı hormonlardan daha iyi faydalanmak. Zaten erken uyumuşsanız daha iyi uyuduğunuzu fark etmişsinizdir. Gecenin 3'ünde bile kalksanız o size sanki saat 5 miş gibi gelir. O derece uykunuzu almışsınızdır. Bu arada oda ne kadar karanlık olursa o kadar iyi uyursunuz. Olabildiğince ışıkları odanızdan çıkartın. Hatta telefonu bile baş ucuna koymayın. Üstüne bir de kediniz varsa daha da hiçbir şeye gerek yok.
Bu 3 önemli şeyi hakkıyla yerine getirirseniz istediğiniz sonuçları alacağınıza emin olabilirsiniz, yeterki isteyin. Bu arada yazıyı yazarken konu falan düşünmeden öyle genel bir yazı olsun dedim. İlerideki yazılarda beslenme, egzersizler ve doğru formları vs. ile ilgili şeyler yazarım inşallah. Buraya kadar okuduysanız sizde iyi sabır var demektir. Yazıyı bitiriyorum, 5. günün şafağında bu bloga bakarsanız 2. yazıyı yazmış olurum.
Hadi selametle...
Hakan
Yorumlar
Yorum Gönder